GENETİK VE DAVRANIŞ: BİYOLOJİK MİRASIN ROLÜ


Biyopsikoloji genel anlamda sinir sistemi ve davranış arasındaki ilişkiyi araştırırken genetikten çokça faydalanır. Davranış, canlıların dış dünyaya karşı gösterdikleri her türlü bilişsel, duyusal ve psikomotor tepkilerin genel adıdır (Wikipedia). Genetik ise genler ile ilgilenen bir bilim dalı olarak tanımlanabilir. Genetik, bireylerin davranışlarını etkileyen önemli bir faktördür ve davranışsal özelliklerin genetik temellerini anlamak hem psikoloji hem de biyoloji alanında önemli bir araştırma konusu olarak sürmüştür.

Genetik yapı, bireylerin kalıtsal özelliklerini belirler, fakat bu genetik faktörlerin tek başına davranışı etkilediği düşünülmemelidir. Çevresel faktörlerle etkileşim halinde olan genetik yapı, davranışı şekillendirmede önemli bir role sahiptir. Bilim insanları, genetik ve çevrenin insan davranışı üzerindeki etkilerini araştırmak için birçok yönteme başvurmuştur:

Genetik Asosiasyon Çalışmaları: Belirli gen varyantlarının çevresel faktörlerle etkileşimini ve bu etkileşiminin bir hastalık, fizyolojik özellik veya davranışsal özellik üzerindeki etkisini incelemek için kullanılır.
-Kurumsal Modelleme Çalışmaları: Bu çalışma türü gen ve çevre arasındaki ilişkiyi anlamak için doğrudan kullanılan bir yöntem olmasa bile gen ve çevre etkileşimlerinin biyopsikolojik sonuçlarını vb. konularda analiz yapmak için kullanılır.
-Nörogörüntüleme Çalışmaları: Nörogörüntüleme teknikleri, beyin aktivitesini, yapısal özelliklerini ve bağlantılarını inceleyerek hem genetik hem de çevresel faktörlerini beyin fonksiyon ve yapıları üzerindeki etkilerini incelemek için kullanılır.
-Hayvan Modelleri: Bu modellerde, belirli genlerin işlevlerini değiştirmek ve genetik varyasyonları manipüle etmek mümkün olduğundan gen ve çevre etkileşimlerinin karmaşıklığını daha iyi anlamak için ideal bir ortam sunar.
-Klinik Popülasyon Çalışmaları: Bu tür çalışmalar, genetik faktörlerin hastalık riski veya belirli biyolojik etkiler üzerindeki etkilerini değerlendirmek için kullanılır.
Bu ve benzeri çalışmalarda önemli olan husus, çalışmaları bireysel olarak değil birlikte ele almaktır. Diğer çalışmalardan farklı olarak, yer verilen araştırmalar arasında aile çalışmaları, benzerlik çalışmaları, genetik bağlantı analizleri ve ikiz çalışmaları da yer almaktadır. İkiz çalışmalarında farklı çevrelerde yetiştirilmiş aynı genlere sahip tek yumurta ikizleri incelenmiştir. İkizlerin davranışlarını karşılaştırmakta, davranış üzerinde çevrenin ve genin etkisini ortaya koymaya çalışılmıştır.

Genetik faktörlerin davranış üzerindeki rolü pek çok farklı alanı kapsar. Özellikle şizofreni, panik atak, depresyon, anksiyete vb. psikolojik sağlığı etkileyen bozukluklarla ilişkisinde önemli bir çalışma alanıdır. Davranış, genetik ve çevresel faktörlerin bir etkileşimi olarak var olduğundan, davranışı tek bir yöne atfetmek pek mümkün değildir. Dolayısıyla, genetik faktörlerin davranış üzerinde etkili olduğu su götürmez bir gerçek olsa da, çevresel faktörlerle birlikte değerlendirmek en doğru sonucu verecektir.”

KAYNAKÇA
https://tr.wikipedia.org/wiki/Davran%C4%B1%C5%9F#:~:text=Davran%C4%B1%C5%9F%2C%20psikolojik%20anlamda%20canl%C4%B1lar%C4%B1n%20d%C4%B1%C5%9F,Bunun%20sonucunda%20davran%C4%B1%C5%9F%20ortaya%20%C3%A7%C4%B1kar.
ENGİN, A. O., Calapoğlu, M., Seven, M. A., & kadir YÖRÜK, A. (2008). Davranışlarımızın genetik ve çevresel boyutları. Kafkas Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 1(2), 37-56.
ARISOY, Ö. (2004). Psikiyatrik genetik. Dusunen Adam, 17, 109-125.
Mahmut, Ö. Z. E. R. Eğitimde Eşitsizliklerin Kaynağı: Genetik mi Çevre mi?. İnsan ve Toplum, 11(2), 199-208.
Galip, A. K. I. N. (2017). İnsan sağlığı ve çevre etkileşimi. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 54(1), 105-116.

Sudenur Coşğun

Learn More →

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir