Jordan Peele Kapan

Jordan Peele, çağdaş sinemanın en dikkat çekici ve özgün yönetmenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. “Kapan” filmiyle de hem yönetmenlik hem de senaristlik alanında büyük bir çıkış yakalamış olan Peele, filminin etkileyici hikayesi ve kusursuz kurgusuyla izleyicilerin zihninde derin izler bırakmıştır.

“Kapan”, Peele’in yönetmenlik ve senaristlik koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı filmidir. Film, etnik kökene yönelik ayrımcılık ve sosyal konuları işlerken aynı zamanda gerilim ve korku unsurlarına da değinmiştir. Peele, filmin senaryosunu yazarken ırk ve insan kimliği üzerine olan deneyimlerini ve gözlemlerini kullanarak bizlere etkileyici bir hikâye sunmaktadır.

Filmin oyuncu kadrosunu da kısaca tanıtmak gerekirse; Daniel Kaluuya, genç bir Afrikalı-Amerikalı adam olan Chris rolünde, Allison Williams, Chris’in sevgilisi Rose rolündedir.

Filmin karakter gelişimi de oldukça önemlidir. Chris, film boyunca güçlü bir karakter olarak tasvir edilir. Kendine güveni olan, zeki ve cesur bir adamdır. Ancak, beyin nakli deneylerinin gerçek doğasını keşfettikten sonra aklını kaybetme noktasına kadar korku ve endişe içinde kalır. Rose ise Chris’in sevgilisi olarak başlangıçta sevimli ve dürüst bir karakter olarak tasvir edilir. Ancak, gerçek niyetleri ortaya çıktığında insanların hayatına olan kayıtsızlığı ve ırkçı düşünceleriyle dehşet verici bir karakter haline gelir. Kırsal evde Chris’i ziyaret eden beyaz aile üyeleri, yüzeyde hoşgörülü ve liberal olarak gösterilir ancak aslında ırkçı ve aşağılayıcı düşünceleri olan insanlar oldukları ortaya çıkar.

  “Kapan” filmi temelde başrol olan Chris Washington’ın karakter gelişimi üzerine odaklanır. Başlangıçta samimi, rahat ve sevecen bir kişilik olarak tanıtılan Chris, film ilerledikçe karakteri çeşitli deneyimler ve zorluklarla şekillenir. Chris’in karakter gelişimi malikânedeki sırları keşfetmeye başladıkça hızlanır. Gerilim arttıkça Chris kendisini beyaz üstünlükçü bir topluluğun tuzağında bulur. Kendi bedenini genç beyaz insanlara transfer etme planlarının bir parçası olduğunu keşfeder. Bu noktadan itibaren Chris’in karakteri güçlü bir dönüşüm geçirir.

Hayatta kalma mücadelesi verirken içsel gücünü ve kararlılığını keşfeder. Korku ve tehlike karşısında cesur bir şekilde hareket etmeye başlar. Daha önce belki de farkında olmadığı bir direnç ve dayanıklılık hissi geliştirir. Bu süreçte kendi kimliği ve değeri üzerine derin bir öz-yansıma yapar.

  Chris’in karakter gelişimi, film boyunca zihinsel ve duygusal olarak büyük bir değişim geçirdiğini gösterir. İlk başta naif ve güvenen bir karakter olarak tanıtılan karakterimiz, kötü niyetli insanlarla karşılaştıkça ve gerçek niyetlerini keşfettikçe güçlenirken kendini savunmak için savaşmaya karar verir.

Etkilendiğim sahnelerden bahsedecek olursam Chris’in film boyunca tekrarlanan sahnesi, dibe battığı sahneden bahsedebilirim. Chris’in bilincinin tutsak olduğu, kendisini karanlık bir boşlukta hissettiği bir durumu temsil eder. Bu sahnede Chris hipnoz edildikten sonra dibe batar ve bizler de kendimizi onunla bu tüyler ürpertici deneyimi yaşarken buluruz. Chris’in çaresizliği ve kendini ifade edememe hissi beni derinden etkilemişti. Bu sahne bana göre psikolojik olarak insanların kendi iradeleri üzerinde kontrolünü kaybettikleri, manipülasyona uğradıkları veya kendilerini başka birinin baskısı altında hissettikleri durumları yansıtıyordu

Filmi psikolojik açıdan değerlendirdiğimizde filmde hipnoz, kontrol ve zihinsel manipülasyonların önemli bir rol oynadığını görebiliriz. Chris, hipnoz edilerek zihinsel bir duruma hapsedilir ve kendi iradesi dışında başkalarının isteklerini yerine getirmek zorunda kalır. Bu durum bireyin kendi kimliğini ve iradesini kaybetme hissini temsil etmektedir. Filmde hipnozun ve zihin kontrolünün kullanılması, psikoloji biliminde hipnozun etkileri, bilinçaltı ve zihinsel manipülasyon gibi konuları gündeme getirir. Chris’in hipnoz edilmesi ve zihninin kontrol altına alınması, bize bu konular üzerinde bir düşünme fırsatı da sunar. Chris’in yaşadığı ırksal ayrımcılık ve kimlik çatışması, psikoloji biliminde kimlik gelişimi ve benlik algısı konuları ile ele alınır. Chris’in kendi kimliğini koruma çabası, izleyicilerin kimlik ve benlik algısını sorgulamasına yol açar.

  Filmde, geceleyin dolaşan figürlerin sahneleri oldukça etkileyicidir. Geceleyin dolaşan figürler, Chris’in yaşadığı tehdit ve paranoya duygusunu yükseltir. Bu figürler, karanlıkta gizlenerek Chris’e yaklaşır ve onu rahatsız eder. Bu durum, izleyicilerin güvensizlik hissiyatını artırır ve Chris’in kendini tehdit altında hissetmesini sağlar. Paranoya, ana karakterin iç dünyasında büyüyen bir gerilim unsurudur. Bu sahneler insanların korkuları ve travmalarıyla yüzleşme sürecini temsil eder. Chris, karanlıkta hareket eden figürlerin tehdidi altında olduğunu hisseder ve bu durum genel anlamda insanların bilinçaltında yer alan korku ve paranoya duygularına bir göndermedir. Kapan filmi bizi sadece korku içerikli sahneleriyle değil mizahi yanıyla da etkilemeyi başarmaktadır. Filmin mizah sahneleri, izleyicilerin gerginliği hafifletmek ve filmdeki gerilimi dengelemek amacıyla kullanılır. Bu sahnelerdeki espriler, izleyicilerin rahatlamasına ve gevşemesine yardımcı olur. Bu, psikolojik olarak izleyicinin rahatlamasını ve film deneyimini daha keyifli hale getirmesini sağlar. Mizah, zorlu ve korkutucu durumlarla başa çıkmada bir tür savunma mekanizması olarak da işlev görebilir. “Kapan” filmindeki mizahi sahneler, karakterlerin korku ve stresle başa çıkma mekanizmalarını yansıtır. Bu, izleyicilerin de benzer şekilde korku ve stresle başa çıkma yöntemlerini gözlemleyerek, bu konuda bir bağlantı kurmasını sağlar. Kapan filmi izleyicileri film boyunca etkilemeyi başarırken final sahnesinde de herkesi şaşırtmayı başarmıştır. Benim en etkilendiğim sahnelerden bir tanesi kesinlikle final sahnesi olmuştur. Son sahne, Chris’in Rose tarafından önceki olayların ardından terk edildiği bir dönemi gösterir. Chris, hipnoz durumundan kurtulmuş ve Rose’un ailesi ile yaşadığı korkunç deneyimlerin sonunda özgürlüğüne kavuşmuştur. Ancak sahne, Chris’in elinde bir çan olduğunu gösterir ve bu onun Rose’un ailesiyle mücadelesinde kullandığı bir silahı temsil eder. Bu çan, Rose ve ailesinin kontrolünü kaybederek Chris’in üzerindeki hakimiyetlerini kaybettiklerini simgeler. Psikolojik olarak son sahne, Chris’in güçlenme ve kurtuluş sürecinin bir ifadesidir. Chris, tüm manipülasyonları ve ayrımcı tutumları geride bırakarak; kendisini ve kimliğini yeniden keşfetme yolunda ilerlemektedir. Bu şekilde filmin sonunda izleyiciler Chris adına rahat bir nefes alabilmektedir. Son sahne aynı zamanda izleyicilere, Chris’in özgürlüğü ve güçlenmesi, insanların kendi hayatlarında karşılaştıkları zorluklar ve ayrımcılıkla mücadele etme konusunda ilham verici mesaj iletebilir. Kapan filmi ırksal ayrımcılıklara ve sosyal konulara değinerek izleyiciler ve eleştirmenler tarafından çok olumlu bir şekilde değerlendirilmiştir. Rotten Tomatoes’a göre, film ortalama olarak %98 gibi yüksek bir onay puanı almıştır. Bunun yanı sıra, film eleştirmenlerden de övgü almış ve birçok ödül kazanmıştır. Bu film analiz yazısının üzerine sizin de filmi mutlaka izleyip değerlendirmenizi tavsiye ederim.

Zehra Gürbüz

Learn More →

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir